7 Nisan – 15 Mayıs 2003, Caddebostan (Refah Apt.)
Bakışın Ötesindekileri Gösteren Ressam: Adnan Çoker (Türk Modernizminde ”Bir Uzay Macerası”)
Galericiliğe başladığım günden itibaren tek hedefim olmuştur: Türk modem sanatının gelişimine galerimle katkıda bulunmak ve bu yolda, çizgisinden hiç ödün vermeyen sanatçılarla birlikte çalışabilmek
Çeşitli çevrelerden dostlarımın başlangıçta “bir macera” olarak algıladıkları bu girişimime tüm dehası ve birikimlerini sunarak sahip çıkan ve tıpkı eserlerinde yaptığı gibi “bakışın ötesindekileri göstererek” Mine Sanat’ın gelişimini mümkün kılan kişi, çok önemli sanatçım ve değerli hocam Sayın Prof Ressam Adnan Çoker’dir.
1986 yılında kendisiyle Kadıköy’deki evinde daha ilk tanışmamda, analitik yaklaşımı ve müthiş anlatımıyla uzun süredir yanıtlarını aradığım soruları süratle cevaplamış ardından da o güne kadar hiç aklıma gelmemiş yepyeni soruları bana tanıtmaya başlaımştı.
Adnan Çoker, güzel resim yapmak endişesi taşıyan bazı ressamlardan zarar görmüş Türk Modernizminde Kubrick’in unutulmaz filminde olduğu gibi “bir uzay macerası” gerçekleştirerek, uzaya dokunmayı önermiştir.
Sanatseverlerin dilinden düşmeyen “Adnan Çoker’in siyah fonu” esasen Çoker’in görsel espastan dokunabilir espasa geçişidir. Sanatçının resmindeki elemanlar, somutlaşan siyah boşlukta asılı durarak özgürlüğü ararlar.
Çocukken kaligrafı’ye duyduğu ilgiyle başlayan ve 1950’lerdeki çalışmalannda belirginleşen soyut araştırılan, 1955-60 yıllan arasında sunduğu soyut dışa vurumcu yapıtlarına çözülmüştür. 1965’den sonraki dönemlerinde ise bu soyut dışa vurumculuğu adım adım sınırlayarak simetriye yönelmiş ve “daha az daha çok demektir” ilkesini vurgulayarak, izleyicilere sınırsız yorumlama kapısını açan minimalizme geçişini gerçekleştirmiştir. Adnan Çoker’in resimlerindeki estetik, tarihten gelen miras ile şimdiki anın buluşmasıdır. Eserlerindeki tarihsel unsurlar Selçuk, Bizans ve Osmanlı gelenekleriyle rastlantısal bir ilişki içerisindeyken, kullandığı “kubbeler” doğduğu şehir olan İstanbul’u anımsatmaktadır.
Hocamız Adnan Çoker’in ( “Hocamız” diyorumm, çünkü kendisi benim, eşimin ve özellikle oğlumun yaşam boyu öğrenme sürecinde çok belirgin yapı taşlannı sağlayarak kritik rol oynamıştır) ressamlığı ve eğitmenliği arasındaki ayııım vurgulamak isterim. Kendisinin de bizzat belirttiği gibi, öğrencilik ve sanatçılık farklı gereksinimleri kapsayan ayrı konumlardır. Adnan Çoker’in eğitmenliğinden yararlanma fırsatına kavuşan öğrenciler, kişisel eğilimlerine en uygunu kendi araştırmalanyla bulabilecek geniş perspektifi kazanma şansını yakalamışlardır. Türk Sanatçısının araştırmacı bir kimlik edinmesi Sn Çoker’in hocalık ilkelerinin başında yer almaktadır.
Prof. Adnan Çoker’in Mine Sanat’daki dördüncü kişisel sergisini İstanbul Caddebostan’da bulunan yeni mekanımızda tüm sanatseverlerin ilgisine sunarken bizlere daima bakışın ötesindekileri gösteren Hocamız’a içten teşekkürlerimi iletmek istiyorum.
Sanatçımız Çoker’in minimalizmin mükemmelliğindeki yolculuğunda sizlerle buluşmak dileğiyle…
Mine Gülener
17 Mart 2003