Çağdaş Sanat 14

Çağdaş Sanat 14

15 Mayıs – 30 Eylül 2001, Bahariye

Sanatçılar
Hakkı ANLI
Maide AREL
Şemsi AREL
Koray ARİŞ
Zeki ARSLAN
Mustafa ATA
Tomur ATAGÖK
Ferruh BAŞAĞA
Bedri BAYKAM
Adnan ÇOKER
Hüseyin GEZER
Meriç HIZAL
Ergin İNAN
Balkan Naci İSLİMYELİ
Nur KOÇAK
Zekai ORMANCI
Ferit ÖZŞEN
Yusuf TAKTAK
Güngör TANER
Seyhun TOPUZ
Ömer ULUÇ
Utku VARLIK

Türkiye’nin yeniliklere; belki de en önemlisi bu yeniliklerin sürekliliğine ihtiyacı var. Bu durumun gerekliliği, her alanda, özellikle de sanat ortamında kendini gösteriyor. Her yıl ülkemizde, başta İstanbul olmak üzere ‘geleneksellik’ adı altında bir çok sergi düzenleniyor, ancak bunlar henüz başladığı yıl geleneksellik sıfatıyla tanımlanıp, bir kaç yıl sonra hatırlanmaz oluyor. Bu tür gelişmelerden, daha doğrusu gelişme ve yenilik amaçlı yola çıkan bir çok niteliksiz yapılanmadan özellikle çağdaş sanat etkileniyor. Sanatı desteklemek adına gerçekleştirilen bu anlamdaki etkinlikler, yeni bir dil ortaya koymaktan çok, varolan niteliklerin bir tekrarı olmaktan öteye maalesef geçemiyor.

Böyle bir ortamda İstanbul’un Kadıköy ilçesi, diğer ilçelerden öncelikle kültür düzeyi ile ayrılıyor. Böyle bir köklü yerleşim merkezinin sanatın her alanında hizmet veren bir çok kurumla dolu olduğu düşünülebilir. Ancak yakından bakıldığında durumun çok da iç açıcı olmadığını görüyoruz. Özellikle sanat galerilerinin sayısı ve en önemlisi nitelikleri bakımından bu bölgede büyük boşluk olduğu bir gerçek. Galericiliğin sınırları ülkemizde henüz tam olarak belirlenmemiş olsa da, bazı çalışmaların ön plana çıkması ve bir takım ihtiyaçları karşılaması, bu kuraklıkta bizi rahatlatıyor.

Mine Sanat Galerisi, Kadıköy’ün tarihsel dokusu içinde önemli bir işleve sahip kuşkusuz. Galeri, açtığı sergilerle sürekliliğini devam ettiriyor. Bir sanat galerisinin aslında nasıl olması gerektiği, ne tür işlevler taşıdığı, hem dünyada hem de ülkemizde çok sık tartışılan bir konu. Her yıl bu kavram adı altında açılan bir çok mekana rastlıyoruz. Ancak bunlardan sadece bir kaçı varolabiliyor ve kurumsallığını devam ettirebiliyor.
Mine Sanat Galerisi’nin farklılığı işte burada ortaya çıkıyor. Her türlü olumsuz koşulun sanatın kösteklenmesi için bahane sayıldığı ülkemizde, bazı kurumlar kişisel çabalarla direnmeye çalışıyor.

Elbette bu başarının en büyük sırrı direnmek. Ancak direnirken, yıllar önce çıktığı noktayı ve ilkelerini unutmadan sürekliliğini sürdürmek.

Mine Sanat Galerisi, 1987 yılından bu yana çağdaş Türk resmini desteklemek adına önemli sergilere imza atıyor. Özellikle yıl içinde açtığı kişisel sergilerle hem sanatçıların yeni yapıtlarını izleyicilere sunuyor, hem de çağdaş resime ve sanatçılara mekanın kapılarını açıyor. Galerinin yaklaşık 15 yıldan bu yana kesintisiz olarak süren bir kişiliği var. Bu türden ciddi tavırların son derece eksik olduğu ülkemizde, bu gibi karşı koyuşları görmek elbette önemli. Sanatçı seçiminden, mekan düzenlemesine, yapıtların kataloglanarak belgelenmesine dek uzanan bir çizgide titizliği elden bırakmayan Mine Sanat Galerisi, bunca yıl içinde kendi izleyicisini de oluşturmuş durumda.

Mine Sanat Galerisi’nin her yıl geleneksel olarak düzenlediği bir başka etkinlik ise “Yaz Sergileri”. Bu yıl 15.’si düzenlenen yaz sergilerinde galeri sanatçılarının yapıtları yanyana getiriliyor ve bir anlamda yılın değerlendirilmesi olarak yaz boyunca izleyicilere sunuluyor. Yaz sergilerinin bir başka işlevi ise, haziran ile eylül aylarında durgunlaşan sanat ortamında kapılarını açık tutmak.

Elinizde tuttuğunuz bu katalog, her yıl olmasa da Mine Sanat Galerisi’nde kişisel sergi açan sanatçıların yapıtlarını içeriyor. Bu sanatçılar, çağdaş Türk resminin önde gelen isimleri. Böyle bir seçkiyi bütün bir yaz boyunca izleyerek destek vermek ise bizlere düşüyor.

Esra ALİÇAVUŞOĞLU
Mayıs 2001